Sözlükte “iki şeyin arası” demek olan mâbeyn kelimesi haremle selâmlığı birbirine bağlayan sofa, daire veya oda için kullanılırmış. Konaklarda da bulunan ve zülveçheyn denilen bu daire, selâmlıktaki uşakların ve yabancı erkeklerin haremdeki kadınlarla yüzleşmesini önlermiş.

Bu iki bölüm arasındaki duvara, tam bir ekseni etrafında dönen, silindir biçiminde, kapaksız bir dolap yerleştirilirdi. Yarısı açık, yarısı kapalı bu dolabın için­de sıra sıra geniş ve dar raflar bulunurdu. Kadınlar kısmında pişen yemekler, içecekler, diğer ikramlar, bu dolap ile erkekler kısmına servis edilirdi. Kadınlar, ikram edecekleri şeyleri, dolabın kapalı kısmına yerleştirip, erkeklerin tarafına çevirir; ta­baklar, fincanlar boşalınca dolap, erkekler tarafından kadınlar tarafına çevrilirdi. Böylece kadın erkek birbirini görmeden, servis yapılmış olurdu.
İşte bu servis dolaplarının zaman zaman gönül işlerinde kullanıldığı da olurmuş. Örneğin; delikanlının biri sevdalı­sına, kimsenin haberi olmadan, çaktırmadan mektup, çiçek vesaire verecek olursa bu dolaptan yararlanırmış. Delikanlıya mendil mi gelecek; yine bu dolap hizmet verirmiş.

Dolap çevirmek deyimi buradan geliyor baylar bayanlar…

+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0